Dijital çağın en güçlü sermayesi hiç şüphesiz veridir. Ancak bu veri yalnızca miktar olarak değil; anlamı, doğruluğu, çeşitliliği ve hızla çoğalması açısından da baş döndürücü boyutlara ulaşmıştır. İşte bu veriyi işleyerek, karar mekanizmalarına yön verecek içgörülere dönüştürme süreci, günümüz kurumları için stratejik bir zorunluluk hâline gelmiştir.
Dijitalleşme ve veri üretiminde yaşanan muazzam artış, günümüzde kurumların elinde yığınlarca verinin birikmesine yol açıyor. Fakat bu veri, tek başına anlamlı değildir. Büyük veri, ancak doğru şekilde işlendiğinde, analiz edildiğinde ve stratejiye dönüştürüldüğünde işletmeler için gerçek değeri yaratır.
Büyük veri (Big Data), yüksek hacimli, yüksek hızda ve çeşitli kaynaklardan gelen veri kümelerini tanımlar. Bu veriler yapılandırılmış (örneğin satış verileri), yapılandırılmamış (örneğin sosyal medya yorumları) ve yarı yapılandırılmış (örneğin e-posta içerikleri) olabilir.
Dijitalleşmenin ivme kazandığı bu çağda, veri artık sadece bilgi değil; işletmelerin rekabet gücünü belirleyen stratejik bir varlık haline gelmiştir. Her gün milyarlarca cihaz, sensör, web sitesi ve mobil uygulama üzerinden veri üretiliyor.